14 Mart 2010 Pazar
Sevmiyorum#3
İnadına isyan sevmediğim şeylere devam ediyorum (bu arada fark ettim ki blog a bir tane olumlu şey yazmıyorum...idare edin....)
Seinfeld: Şimdi efendim, bazılarının bu çok muhteşem ve komik buldukları bu diziyi bir çok kez izledim. Esprilerinin %50 sinin New York'un sosyal hayatı üzerine kurulmuş olduğu bu eserde yurdum gençliği ne buldu anlayamadım. Genelde Seinfeld'in hiç bir esprisine gülmem, güzel bulan ile de beraber bir bölüm izlemeyi istiyorum. Bana da anlatsın ben de güleyim...Yalnız tam Hıncal Uluç cümlesi oldu, hatta şöyle bitirmem lazım "efendim Seinfeld'e güzel diyen insanla sabaha kadar tartışırım"
İstanbul Film Festivali: Her aklı başında yurdum gençliğinin konu festival ile ilgili kötü bir anısı vardır. Ya ibne filmine denk gelmiştir ya da sıkıcı Fransız işkencesine. Benim anlamadığım bu eziyetin boyutları herkes tarafından bilinmesine rağmen, sırf hava olsun diye her sene rutine bağlanmasıdır. Burdan Türk lümpen gençliğine sesleniyorum! arkadaşlar sırf hava yapıcam diye bu işkenceye katlanmak zorunda değilsiniz. Siz gene havanızı yapın, herkese festivale gittiğinizi söyleyin. Hangi filmlere gittin diye sorarlarsa "Bir Fransız filmine gittim 2 erkek sevişiyordu" veya " bir kırım filmine gittim, filmde toplam 3 tane diyalog vardı ama didaktik bir şahaserdi" tarzı laflar edin. Yeminlen kimse anlamaz...Bu da size Fecaat kıyağıdır...
Kargo: Evet sevmiyorum...müziklerini banal, şarkı sözlerini zorlama buluyorum. Hayatım boyunca bir albümlerini baştan sona dinleyemedim. Dağıldıkları için mutluyum...Grubun geri kalanının Mirkelam'a yamanmasını da kendileri adına doğru bir hareket olarak görüyorum.
Şehr-i İzmir: Şimdi efendim hepsi kabulümüzdür. Halkı modern, kızları güzel, kumrusu lezzetli, mezesi nefis vs...Bunlarla ilgili bir problemim yok. tabi ki yaz aylarında İzmir'in ne kadar alternatifli ve eğlenceli bir yer olduğunu da kabul ediyorum. Çeşme yarım saat, Bodrum 3 saat, Yunan Adaları 2 saat..ona da eyvallah..Fekat, eğer birisi çıkıp derse "İzmir çok güzel bir şehirdir" işte orda dur derim. Ve bunu söyleyen insanlara, mesela bir Şubat ayında, İzmir'e gitmeyi öneririm ve bu hususu sabaha kadar tartışırım (Hıncal kolla kendini, ölümüne müteakip tahtına adayım). Türkiye'nin en gecekondu şehri, dağ taş dolmuş durumda. Gece hayatı denen olgu Ankara'nın bile çok gerisinde. Şehirde doğalgaz kullanımı olmadığı için kömür soluyorsun. Tek damla yeşillik yok...Çok övünülen kordon doldurulduktan sonra vasat bir sahil kesimi olmuş, zaten mekanların kalitesi de oldukça düşük. Evet, 1 ay önce İzmir'e giden bir insanın gözlemleridir bunlar...hariçten gazel okumuyoruz yani..İzmir'lilerin küfür ettiğini duyar gibiyim, yıllığa andaç diyen insanlar topluluğuyla bir yere kadar münakaşa ederim:) en son koz olarak da Karşıyaka'dan Alsancak'a vapura binilmesini ve Alsancak tarafına doğru baktıldığında gördüklerinin tarif edilmesini isterim...waiiit for it...gri.....
Devam eder bir ara...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bak Oray... Bu yazıları yazmaktaki amacını anlayamıyorum... Müsadenle bu konular hakkında biri iki kelamda bulunalım.
YanıtlaSilSeinfeld : Hayatımın dizisidir. Bütün bölümleri hatim edilmiştir. Dizinin temel mesajı şudur ki insan hayatı tamamen bir oyalanmadan ibarettir. Bu mesaj dizinin her bölümünde verilir. Hayata hangi pencereden bakarsan dünyayı o pencereden görürsün, o yüzden gel hayata alaycı pencereden bak der.
Kargo : Bütün albümleri arşivdedir. Matematiği çok düzgün şarkılar yaparlar.
İzmir : Hepsi doğrudur