20 Aralık 2009 Pazar

Şimdi de Gece Turu


Uzun zamandır ilk defa Taksim ortamlarına eğlenmeye çıktığım ön bilgisini vererekten konuya giriş yapmam da faide var.

30 yaşında "Ay şimdiki gençleri anlamıyorum!" tripleriyle etrafta dolaşan erkenler gibi olmamaktır bütün çabam. "Ya biz yaşlanmışız, artık kafam kaldırmıyor" tarzı laflar edip de, alttan alttan karşı tarafa ben oldum mesajı vermeye çalışan yeni yetmelerden haz etmem.

Eğlenmeyi severim, sevdiğim bir ortam varsa kafam müzikten şişmez. İnsanların eğlendiğini görmek de beni rahatlatır.
Esas konu insanın sosyal statüsü arttıkça daha fazla seçici olmasıdır. Bu normaldir. Misal ben artık, bir dönemler abonesi olduğum, Caravan Rock Bara gidip eğlenemem.(arkadaş düşünüyorum da, bildiğin idrar kokardı orası be).

Uzun lafın kısası, bu hafta benim "eller havaya rock barı" dediğim meşhur Taksim mekanlarından bir tanesindeydim.

Şahsım hakkında bu pre-bilgileri verdikten sonra, adetim olduğu üzere, maddeler halinde düşüncelerimi özetleyeyim efem:

* Kriz mekanları da vurmuş. Giriş ücretleri 2 sene öncesinin aynısı, hatta daha düşük. İçki fiyatlarında bir oynama yok. Bunu görünce neden her taraf pıtrak gibi makarna&salata cafe doldu diye şaşırmıyorsun. 8 Liraya bira sat, üstüne bir de canlı grup çıkar. Polisiyle sarhoşuyla uğraş. Bekle ki insanlar bir şeyler içsin de para kazan. Öteki tarafta adam makarnanın üzerine iki permasan atsın hesaba 25 lirayı sıkıştırsın.

* 10 yılı aşkın bilfiil geceleri dışarı çıkarım. Taksimde ki mekanlardan yola çıkarak aynı yorumu genele de yayabilirim. Hala; aynı gruplar, aynı şarkılar, aynı yöntemler. Zerre bir ilerleme yok, herkes bıraktığın yerde. Düşünün, dünyanın en kötü 2. grubu olan "Direnen Mızıkacılar" bile hala sağda solda sahne alabiliyor. Universite yıllarımızın efsane grubu Suitcase bile aynı playlistle işi götürmeye çalışıyor. Televole ağzıyla söylemek gerekirse "Olmuyor beyler,olmuyor!" Sonra KeCe 25 Tl giriş parası verip mekanlara gitsin.Aynı parayı makarnaya veririm daha iyi, en azından arkamdan trende uydu derler!

* Gece ile ilgili en güzel ayrıntı Dumansız Hava Sahası idi. Allah tekrar bu yasağı koyanlardan razı olsun. Gözlerimizin yandığı, üstümüz başımızın leş gibi koktuğu, eve gidince gömleklerimizin delindiğini gördüğümüz bu mekanlarda artık sadece mis gibi bira kokusu soluyorsun. Ayrıca mekan dışına çıkıldığında gençlerimizin smirting akımına kendilerini kaptırdığını görüyorsun. Neymiş mekanlara giden insan sayısı azalacakmış!. Mekanı bildiğimden yola çıkarak, daha bile kalabalıklaştığını söyleyebilirim.

* Eşitlik, insan hakları, demokrasi teraneleriyle kafa şişirdiğim malumdur. Bir kez daha içimde bastırmaya çalıştığım homofobikliğimi açığa çıkarmak durumdayım. Bu bünye gay şarkıcıları zor hazmetti ( zira gittiğimiz mekandaki grubun solistinin halihazırda öyle olduğunu biliyorum). Fakat bütün gece; vücudlarını teşhir eden, abuk subuk isterik danslar icra eden, yanlışlıkla gözün takılsa kaş göz yapan gudubet eşcinsellerle aynı ortamda bulunmak istemiyorum. Ve evet, eşcinsellerden rahatsız oluyorum! Her gittiğim yerde populasyonlarını arttırarak mekanı domine etmeye çalışmaları beni irrite ediyor. Oray Eğin, Onur Baştürk gibi bayraklı tekerleklerin " Eşcinsellerin gittiği yer kalitelidir, eşcinseller çok eğlenir etraflarını da eğlendirir" felsefesini yıllarca pompalaması sonu geldik bu hallere. Tabi kız milletinin, sırf erkeklere terslik olsun diye gay savunuculuğu yapması, onları evin kedisi gibi görmesi de etkendir buna.Eşcinseller hakkında saydırmaya hazırlanırken, daha giriş cümlesinde "Aaaa öyle deme, benim çok gay arkadaşım var ve hepsini çok sever, çok iyi anlaşırım" tarzı kontra bir cevabı yiyen erkeklerin "ulan üzerine gitmiyim de, kız beni öküz sanmasın" mantığıdır bizi buralara getiren. Yani kısacası,Hepimiz suçluyuz efendiler!

* Çok gay arkadaşı varmışmış...Götür bir tanesini babanla tanıştır o zaman...!

* Taksimde eğlenmenin en güzel tarafının çıkıştaki Kızılkayalar faslı olduğunu bir kez daha anladım.Vücudunun bir yanı üşürken, bir yanının da döner kalıbının sıcaklıyla sıcacık olduğu an, ıslak hamburgere attığın ısırıktır mutluluk Abidin!.(Yazar burada homofobik olmakla beraber edebi yazılar da yazabildiğini gösterip konuyu toparlamaya çalışıyor aka kızlar beni öküz sanmasın)

* Başka bir gece gezmesinde tekrar buluşmak dileğiyle deyip, aranızdan ayrılıyorum arkadaşlarım.


Meraklısı için not: Dünyanın en kötü grubu Deniz Kızı'dır. Onlar hala bir yerde çıkıyor mu bilmiyorum

1 yorum:

  1. Deniz kizi harbiden igrenc bir gruptur..
    ayrica hatunlar elektro calmamalidir.

    YanıtlaSil