28 Eylül 2009 Pazartesi

Previously on TSL...


· Fenerbahçe son 3 sezondur oyun temposunu kaybetmiş bir takım görünümündeydi, şimdi de bunun sıkıntısını yaşıyor. Takıma yeni isimler de girse hala Deivid, Alex gibi ruhsuzlar, R. Carlos gibi bırakın gideyim cilerle antreman yapılıyor. En önemlisi de şu: ne yazık ki takımda çok mücadele etmenin forma giymek için yeterli olmadığı anlaşılmış durumda. Bununla beraber takım sezon başında iyi çalıştı. Ben 2-3 haftaya gerekli temponun kazanılacağını düşünüyorum.

· Galatasaray ile ilgili sezon başı tahminlerim malumunuzdur. Ben 4-3-3 dizilişi ile takımın çok ters mağlubiyetler alabileceğini iddia etmiştim, tutmadı. Zira GS o dizilişle oynamıyor. Ben geçen seneki futbolla bu seneki arasında bir fark göremiyorum. Aynen sezona bu şekilde fırtına gibi girmişlerdi.

· Medya FR’yi yıkayıp yağlamak için yarış halinde, fakat ben kendisinin takıma kattığı pozitif bir şeyi henüz göremedim.

· Temposuz denilen FB, açık ara ligin en fazla gol pozisyonuna giren takımı. Bir de iyi oynasa ?


· Ben herkesin müthiş dediği Keita’yı hiç beğenmiyorum. Bir kere ayağındaki topların çoğunu rakibe atıyor. Attığı bir iki çalımla herkesi tav etti ama gerisi yok. Bence topu taşıması gereken adam Arda’dır. Keita Arda’dan rol çalmaya devam ederse bu takımı çok kötü etkiler. Olay çalım atmaksa Hasan Şaş’ın ne suçu vardı?

· Fenerbahçe taraftarını bile ikiye bölen hususta hangi tarafta olduğum nettir. Evet ben de Guiza’yı santrafor olarak istemiyorum ama alternatif Semih ise her zaman İspanyolu tercih ederim. Futbol her geçen gün değişiyor. Mesela top class takımların Ömer Üründül gibi futbol cahili TD leri olmadığı için Luca Toni, Yakubu tarzı forvetler hep yedek oturuyor. Hakan Şükür bile bugünün modern futbolunda yeri olmayan bir futbolcu tipi. Artık takımlar hücum hatlarında oyun kurucu özellikleri olan, arkaya sarkabilen, hareketli oyuncuları tercih ediyorlar. Bir müdafa oyuncusu olduğunuzu düşünün. Arkasına geçip orta sahaya kadar ittirebildiğiniz, hantal ve driplingi olmayan Semih ile mi oynamak istersiniz yoksa her şeye rağmen pozisyon bilgisi çok iyi olan, sinsi, tek hat üzerinde oynayabilen Guiza ile mi? Bakınız açık söyleyeyim, bugün TSL de, Guizayı oynattığını sürece hiçbir rakip stoper oyuna giremez. Hatta orta sahaya destek verip alan daraltamaz. Her an Guiza’yı arkama kaçırırım korkusuyla bütün maç ı diken üzerinde geçirir. Guiza’nın beceriksiz olduğunu kabul ediyorum. Daha iyi bir forvet oyuncusunu ben de isterdim. Fakat Semih, bu oyun yapısı ile rakip sahaya yerleşip yüklenen takımların son dakika golcüsü olmaktan öteye gidemez.
Bir soru: BJK maçına hangi futbolcuyla çıksanız futbolcusundan taraftarına rakip camiayı sevindirirsiniz?

· Yukarıda yaptığım yorumlar Nonda için de geçerlidir. Ne kadar gol atarsa atsın GS’nin forveti Milan Baros’tur. Nonda da son dakika golcülüğünden bir adım öteye gidemez.

· Leo Franco henüz şöyle bir kontra top yemedi. Şimdilik kaleci şansı iyi gidiyor. Bir hata da yapmadı. Fakat hala ne olduğu belli değil. Volkan ise bu sene müthiş gidiyor. Verdiği kilolar sayesinde daha da hızlanmış.

· Mehmet Yılmaz çok çalışkan bir oyuncu. Başta Fenerbahçe olmak üzere büyük takımlara da golleri var. Değeri bilinememiş işini yapmaya çalışan bir futbol emekçisi profili. TS’li Gökhan’dan hatta Nobre den kötü bir oyuncu mu? Bence değil….

· İstanbul BŞB…bir düşsen de kurtulsak….Seninle beraber tarikatçı TD’nin de tarih olmasını istiyorum…evet istiyorum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder