3 Ağustos 2009 Pazartesi

Hakedilmeyen Final, Tövbe Bozan Maç ve Nihayet Kupa...


Herhalde Atatürk Olimpiyat Stadı tecrübesi yaşayan bir çok futbolsever, bir daha o kahrı belaya uğramayacağına dair yeminler etmiştir.

Bizim de gidişimiz anlık bir kararla oldu aslında. Üzerinde biraz daha düşünseydik muhtemelen vazgeçecektik gitmekten. İnternetten biletler bir anda alınınca kendimizi pazar sabahı sarı lacivertler içinde bulduk.

Otopark sticker'i(ne demekse!) bitmişti, ama bir risk alıp gittik stadyuma. Ne de olsa burası Türkiye, Cialdi'nin kıtlık ilkesi varsa bizim de karaborsacılarımız var!

Neyse ki fazla zorlanmadan girdik stada. Tabi Biletix'in yaşattığı rezaletler başlı başına bir yazı konusudur o ayrı.

Stada girer girmez Vip tribününe atlamamız, devre arasında protokole inip açık büfe yemeklerden tatmamız, hatta aldığımız kadeh şaraplar ve biralarla tribünde gayet Dolce Vita bir temaşa içerisinde olmamız, daha kupayı kaldırmadan bizi mutlu etmeye yetti. Şaka maka bu maçı elimde şarap kadehiyle Alex penaltısı izlediğim maç olarak tarihe not düşüyorum. Hatta Nuri'nin açık büfeden yemek tırtıklarken Mahmut Özgener ile göz göze gelmesi var ki..Adam muhtemelen bizi bu stada mahkum etmişliğin mahcubiyetiyle bir şey söyleyemedi. Yoksa Allah muhafaza aynı hareketi Saraçoğlu'nda yaparken Aziz'e yakalansan bir daha seni Kadıköy sınırları içerisine sokturmaz.


Herşeye rağmen saat 12:30 gibi Bostancı'daki evimde oldum ki, bu o saatte biten bir Olimpiyat Stadı maçı için gayet makul. Sahi bu maç neden Pazar günü oynandı? Cumartesi oynansa daha mı az adam gelirdi ki...Zaten tribünlerin yarısı Almancılarla doluydu, onlara her gün Pazar (Morrissey is God!!!)


Maça gelecek olursak:


* Bjk şampiyonluk fiyakası ile sahaya çıktı, amaç: ilk dakikalarda önde basayım araya bir tane sıkıştırayımdı. Bu Fenerbahçe'ye karşı geçmiş yıllarda çok tutan bir taktik olsa da bu sefer işe yaramadı ve oyun dengelendi.


*Bjk klasik bir Denizli takımı...orta sahada sıkı adam markajı yaptıran kaç TD kaldı acaba modern futbolda? Eğer biraz daha yaratıcı olmazlarsa içerideki maçlarda çok sıkıntı çekerler, ama BJK nin CL deki geçmiş başırısızlıkları yaşamayacağınıu düşünüyorum.


*Bize Alexbahçe derlerdi, Bjk de Yusuftaş olmuş! Denizli, transfer ihtiyacını yöneticilerinin gözüne sokmak için Fener'in başına en büyük bela olan adamı çıkartıp bitmiş Nihat'ı aldı oyuna. Senin bu yaptığını Aragones yapmaz diye hesap sorarlar vallahi.


*Yeni Brezilya'lı transferler için konuşmak erken. Sorumluluk almaları için zamana ihtiyaçları var.


*Bir şey açık ki bu takım Kazım'la Deivid'le bir yere gidemez. Tez elden tempolu bir Mehmet Topuz'un takıma monte edilmesi lazım.


*Alex rezil oynadığı bir maçta maçın adamı seçildi ya..bu adama "uyurgezer dahi" diyenler doğru söylemiş. Hem uyuyor hem uyutuyor, ama gemisini de yürütüyor.


Sabah boğazda kahvaltı, öğlen DVD keyfi, akşamüstü Kanatçı Haydar, gece de kupa ...Allah İngilizlerden razı olsun diyor ve Selami Şahin'den Fenerbahçe ve futbol için dinliyoruz:


Sen yoksan herşey eksik, sen varsan herşey tamam. Neyim varsa alıp götürsünler benden, paylaşmaya hazırım inan. Yalnız seni paylaşamam.....

3 yorum:

  1. :)))) allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapdın. Vallahi billahi şarap kadehlerini indirmişler.
    Nuri çekirdekte çitlemiştir kesin

    YanıtlaSil
  2. Sanırım bütün maç ingiliz taraftar gibi sadece yeaaah aahh goaall ve şakşak yaptınız ben burdan bunu görüyorum. Seneye sizi anca maraton alt veya loca paklar

    YanıtlaSil
  3. olm bu Kanat Atkaya tadında yorumlarınla bu kendi blog'unda harcandığın hissine kapılıyorum ve almış olduğunuz otopark riskine karşın başarılı sonucundan dolayı sizi tebrik ediyorum. Olası bi rezilliği son anda önlemişsiniz.

    YanıtlaSil